Girne Amerikan Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Evrensel Yayınlar Koordinatörü Yrd.Doç.Dr. Güven Arıklı, katıldığı radyo programında gündemi değerlendirerek önemli açıklamalarda bulundu.

 

Bir soru üzerine özelde Girne Amerikan Üniversitesi, genelde ise yeni kurulan özel üniversiteleri hedef alan uygulamalara dikkat çeken Arıklı “Düne kadar ülkeye en fazla gelir getirdiği açıklanan sektörün turizm olduğu söylenirdi, bugün baktığımızda ilk sırayı “Yükseköğretim Sektörü” almaktadır” diyerek şunları kaydetti:

 

“Bürokratik engeller bitmek bilmiyor”

 

“Her türlü bürokratik engele rağmen başarıyla yürütülen Yükseköğretim Sektörü, çok daha ileri noktalara gitmesi gerekirken bürokrasinin çıkardığı engeller nedeniyle çok çeşitli ve gereksiz sorunlarla zaman ve güç harcamak zorunda bırakılıyor. Üniversitelerle ilgili konulardan biri de, Yüksek İdare Mahkemesi’nin aldığı kararların uygulanmamasıdır. Yargının otoritesini hiçe saymak anlamına da gelen bu durumun ısrarla sürdürülmesi, Hükümet’in de buna çanak tutması anlaşılır bir durum değildir. Tanınmış bir hukukçu dostumuzun da ifade ettiği gibi “Mahkeme kararını uygulamayan devlet kurumlarının yöneticileri, görevini yerine getirmeyerek mahkemeye saygısızlık etmek suçundan tutuklanabilir”

 

Bu durumun “Balık baştan kokar” özdeyişini akla getirdiğine işaret eden Arıklı “Devlet ve Hükümet yetkilileri eğer bir ülkede yasaları uygulamazsa ve o yasalara uymazsa, vatandaşların yasalara uymasını nasıl talep edeceksiniz?” diye sordu.

 

Kıbrıs Amerikan Üniversitesi

 

Girne Amerikan Üniversitesi ve kardeş kuruluşu olan Kıbrıs Amerikan Üniversitesi’nin bu ülkede başarının timsali olarak gösterildiğini, bu noktaya ulaşmak için yıllar süren bir başarı öyküsü yazıldığını anlatan Arıklı, “İnanıyorum ki, önümüzdeki 10 yıl içinde Girne Amerikan Üniversitesi ve Lefkoşa’da öğretime başlayan Kıbrıs Amerikan Üniversitesi hedeflerine ulaşmak noktasında daha da büyük başarılar elde ederek, büyümesini sürdürecektir” dedi.

 

 

Yurtdışındaki kampüsler

 

Girne Amerikan Üniversitesi ve bağlı okulların başta Türkiye olmak üzere bir çok ülkeden talep aldığını, bu taleplerin değerlendirildiğini de hatırlatan Arıklı “Silifke, Susurluk ve daha bir çok bölgeden gelen taleplerin değerlendirildiğini, Afrika, Doğu Avrupa ve Amerika’daki kampüslere ek olarak Türkiye’de de yeni okullar açılması konusunda yoğun bir çalışma sürdürüldüğünü söyleyebilirim” dedi.

 

Su projesi

Programda güncel konulara da değinen Arıklı “2016 yılına girdiğimiz şu günlerde ülke gündeminin her zamankinden daha yoğun olduğunu görüyor, kronikleşmiş sorunların çözülmesi bir yana bunlara yenilerinin eklenmesinden üzüntü duyuyoruz” diyerek, CTP-UBP birlikteliği ile kurulan geniş tabanlı koalisyon hükümetinin, aylar geçmesine rağmen adeta kangrenleşmiş sorunlara eğilemediğini, beklenmedik bir şekilde gündeme oturan “Asrın Su Projesi” konusunda farklı yaklaşımlar olduğunu vurguladı.

 

“Şunu peşinen söylemek gerekir ki; Anavatan Türkiye’nin Kıbrıs Türkleri için her türlü fedakarlığı yaparak getirdiği suyla ilgili farklı yaklaşımlar, aslında abesle iştigaldan başka bir şey değildir” diye konuşan Arıklı, “Açık konuşmak gerekirse; Türkiye Cumhuriyeti, bu suyu maddi anlamda bir gelir sağlamak için getirmemiştir, Kıbrıs’ta su kaynaklarının tükenmesi sonucu yaşanan kuraklığın önlenmesi için düşünülmüş, dünyada eşi-benzeri olmayan bir projedir. Umarız aklı-selim galip gelir ve Kıbrıs Türk Halkı, bu suyla hayat bulur” dedi.

 

Kıbrıs konusu

Programda Kıbrıs konusuna da değinen Arıklı “Kıbrıs’a baktığımızda Rumlar’ın Kıbrıs’ın tamamını kontrolu altına alma çabalarının devam ettiğini, Kıbrıs Türk tarafının ise 40 yılı aşkın süren bağımsızlık mücadelesini taçlandıracağı “onurlu bir anlaşma” için kararlı olduğunu görüyoruz” diyerek şunları söyledi:

 

“Kıbrıs konusuna hakim olan sayın Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Kıbrıs Türkleri’nin haklarını koruma konusunda güven verdiğini öncelikle vurgulayalım. Ancak yakın bir zamanda çözüm olmasını da beklemeyelim. Güney’de seçimler yapılmadan, halktan bir kez daha güvenoyu almadan Anastasiadis’in bir anlaşma imzalayacağı konusunda pek emin değilim.  Güney Kıbrıs’ta yapılacak seçimler öncesi bir anlaşma sağlanması için devreye giren ABD’nin İngiliz ve Türkiye Başbakanları ile yaptığı görüşmelerin bir sonuç yaratıp yaratmayacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz”