Gezgin ünvanı ile birlikte; belgesel, fotoğraf ve özellikle yemek yapma konusunda profesyonel geçmişini de kimliğinde barındıran Wilco Van Herpen, dünya çapında izlenme paydasına sahip, çeşitli ülkelerde yayın yapan televizyon kuruluşlarındaki 3 farklı formattaki programı ile tanınıyor.

 

Van Herpen,”10 senedir TV programı yapıyorum. 3 program formatım var. Birincisi ‘Wilco`nun Karavanı’, Türkiye`deki bu program ile ilgili çekimlerimizi tamamladıktan sonra Kıbrıs`a geldik. İkinci programım ise yemek programı; ‘Wilco ile Yaşasın Yemek’. Diğer ve son format‘İki Göz Bir Şehir’ adlı bir fotoğraf programı. Ama, Kıbrıs`a bu sefer gelme sebebimiz ise, sadece yemek programı için kayıt almaktı. Girne Amerikan Üniversitesi Gastronomi Bölümü’nün Mutfağı amacımız için mükemmel düzeyde. Çok güzel bir mutfak ve donanım. Gereksinim duyduğumuz bütün makinalar var, ve en önemlisi hepsi elimizin altında. Yani eğitim için harika bir mutfak. Etkilendik, ve fotoğraf programını da mutfağa dahil ettik. İki programı aynı anda çekiyoruz. Yani; Hem fotoğraf programı, hem de yemek programı. Planımız, 6 gün boyunca burada kalmak.” şeklinde konuştu.

 

Girne Amerikan Üniversitesi Gastronomi Bölümü öğretim Üyesi Ali Özçil; Wilco Van Herpen’in birçok yeteneği barındıran bir kişi olduğunu belirterek, özellikle mutfak sanatları konusunda abideleşmiş bir isim olduğunu kaydetti.

 

Usta Şef Ali Özçil.” Tabir uygunsa eğer,  Bay Wilco; koltuğuna iki karpuz değil, 5-6 karpuz sığdıran ender, entellektüel ve gezgin bir kişi. Onunla birlikte,  bu mutfakta ülkemize özgü yemekleri yapmak ve ona bu yemekleri tattırıp beğendirmek, bizim için de bir ayrıcalık oldu. Dilerim, kendisi de birlikte olduğumuz bu süreçten hoşnut kalmıştır. Umarım bir daha da geleceklerdir. Kıbrıs`ımızın geleneksel yemeklerinden olan, ``Magarina Bulli`` ve ``Hırsız Kebabı``nı yaparak, kendisine ve ekibine sundum.  Ada’mızı  vurgulamak istedik. Onun için, doğal tatları sunmaya gayret ettik.” dedi.

 

Girne Amerikan Üniversitesi Gastronomi Bölümü Mutfağı’nda geçirilen keyifli saatlerin ardından, Wilco Van Herpen gösterilen ilgi ve misafirperverliğe teşekkür ederek, “Ali Bey iki çeşit yemek yaptı. Birisi, Hırsız Kebabıydı ki bu isme bayıldım. Diğeri de spaghetti türü bir makarna. İlk başta, ben şaşırdım, çünkü makarna sonuç olarak bence sıkıcı bir yemek. Ancak yapım aşamasında ustalık ortaya çıktı ve çok güzel bir şey oldu. Evet, çok basit bir yemek ama, aynı zamanda inanılmaz lezzetliydi.” dedi.