Haberler
GAÜ'DEN
GENÇLER VE YÜKSEK EĞİTİMLİLERDE, DEPREM KAYGI DÜZEYİ DAHA YÜKSEK
Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Eğitim Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Tubanur Çelik İskifoğlu’nun, Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Dönay Nisa Kara ile birlikte hazırladıkları; “An Examination of Post-Earthquake Anxiety Levels in Individuals Affected by the 6 February 2023, Kahramanmaraş-Centered Earthquake (6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Merkezli Depremi Yaşayan Bireylerin Deprem Sonrası Kaygı Düzeylerinin İncelenmesi)” adlı bilimsel makale, ‘Folklor Edebiyat Dergisi’nin deprem özel sayısında yayınlandı.
GAÜ Kurumsal İletişim Daire Başkanlığı’nca edinilen bilgiye göre; Çalışma, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremin, deprem bölgelerinde yaşayan bireylerin kaygı düzeyleri üzerindeki etkilerini incelemeyi amaçlarken, doğal afetlerin bireyler üzerindeki psikolojik etkilerini anlamayı, afet sonrası destek programlarının planlanmasına bilimsel bir temel oluşturmayı ve özellikle kaygı düzeylerini etkileyen demografik faktörleri (yaş, cinsiyet, medeni durum, sosyo-ekonomik durum) değerlendirmeyi hedefledi.
Yrd.Doç.Dr. Tubanur Çelik İskifoğlu çalışmalarına yönelik olarak şunları söyledi; “Araştırmanın çalışma grubu, 6 Şubat 2023 tarihinde deprem bölgelerinde yaşayan ve 18 yaş üzerindeki bireylerden oluşturuldu. Toplamda 260 katılımcı, kartopu örnekleme yöntemi ile seçilip, gönüllülük esasına dayalı olarak çalışmaya dahil oldu. Katılımcılar, deprem bölgelerinde yaşamış ve bu süreçte çeşitli düzeylerde psikolojik etkilenimlere maruz kalmış bireylerden oluşturuldu. Analiz sonuçları, cinsiyet açısından kaygı düzeylerinde anlamlı bir fark olmadığını gösterirken, yaş gruplarına göre yapılan analizlerde ise; 18-24 yaş grubundaki bireylerin kaygı düzeylerinin, diğer yaş gruplarına göre anlamlı derecede daha yüksek olduğu ortaya çıkarıldı. Ayrıca, üniversite mezunlarının kaygı düzeylerinin, daha düşük eğitim düzeyine sahip bireylere kıyasla daha yüksek olduğunu belirledik. Analizin diğer sonuçlarına göre; Genç bireyler ve yüksek eğitim düzeyine sahip kişiler için özel olarak tasarlanmış, psiko-sosyal destek programlarının gerekliliği de belirlendi. Araştırmamızın, deprem sonrası bireylerin psikolojik durumlarını anlamaya yönelik önemli bir katkı sunarak; Doğal afetler sonrası, destek hizmetlerinin planlanmasında dikkate alınması gereken verilerin sağlanmasında kullanılmasını da öngörüyoruz.”