İLETİŞİM FAKÜLTESİ
Haberler
GAÜ'DEN
Akdeniz Söyleşileri 3: “1955–1974 Sürecinde Kıbrıs’ta İletişim” GAÜ’de İrdelendi
Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Akdeniz geneli ve Kıbrıs özelinde iletişim kodlarının çözümlenmesinin amaçlandığı “Akdeniz Söyleşileri” etkinliğinin üçüncüsünü gerçekleşti.
GAÜ Kıbrıs Yerleşkesi Girne Kampüsü Millenium Senato Kongre Merkezi’nde, GAÜ Kıbrıs Araştırmaları Merkezi (GAÜ-KAM) ve İletişim Fakültesi işbirliğinde gerçekleşen etkinlikte, Akdeniz geneli ve Kıbrıs özelinde iletişim kodları çözümlenecek olan söyleşi dizisinin üçüncü haftasında “1955-1974 Sürecinde Kıbrıs’ta İletişim” konusu işlendi.
Etkinliğin ilk konuşmasını gerçekleştiren GAÜ İletişim Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Elif Asude Tunca, Akdeniz Söyleşileri adıyla gerçekleştirdikleri söyleşileri her Çarşamba GAÜ Milenyum Senato Kongre Merkezin’de gerçekleştireceklerini belirterek, propaganda konusunu işledi. Tunca konuşmasında şunları söyledi;
“1955-1974 yılları arasında kıbrısta iletişimi konuşacağız. Çok kapsamlı bir dönem, içerisinde İngiliz yönetimi var, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilan edilmesi var, olayların patlak verdiği bir dönem, barış harekatınıda kapsayan bir dönemdir” dedi.
Açılış konuşmasının ardından söyleşi GAÜ Öğretim Üyesi ve GAÜ-KAM Başkanı Prof.Dr.Ulvi Keser gerçekleştirmiş olduğu sunumunda, “1955-1974 Sürecinde Kıbrıs’ta İletişim” konusunu arşivindeki fotoğraflarla birlikte aktardı. Keser, Gerçekletirmiş olduğu sunumunda şunlara değindi.
“1955-1974 yılları arasındaki 19 yıl sıkıntılı bir dönem. İnsanlar esaret altındayken ve mahrumiyet yaşarken o sıkıntılı dönemden nasıl kurtuldukları ve çabaları ile ilgili ilginç malzemeler var arşivimizde. Bu dönem içerisinde iletişimle ilgili çok farklı malzemeler var. Erenköy’ü o dönemde Kıbrıslı Türk üniversite öğrencileri savundu. Dörtlü kuşatma altındaydı Erenköy ve buradakiler haberleşmelerini inanılmaz bir şekilde gerçekleştirdiler. Dışarıdan içeriye olan haberleşme şekli de ilginç olarak, H/M damgası ile sağlandı. H/M damgası, kendi aralarındaki bir anlaşma şekliydi ve “Hizmete Dairdir” anlamına geliyordu. İngilizler ise bu damgayı farklı yorumluyordu. Lefkoşa - Erenköy iletişimi bu şekilde sağlanıyordu. Bazı iletişimler de taksi yazıhanesi ile sağlanırdı. Bir taksi yazıhanesinde güvenilir bir taksiciye verilip taksi yazıhanesinin damgası vuruluyor. Bazı iletişimler ise Kızılay Postası vaısıtasıyla da olmuştur. Odunlar ile posta yöntemi de çok ilginçtir. Odunlar o dönemde posta kutusu olarak kullanılarak gizli bir haberleşme yöntemi sağlanmıştır. Bunların yanında bebek arabasıda kullanılırken, mektuplar ayrıca karpuzun içini oyulup gönderiliyordu. Bu dönemde polisler de iletişime katkı sağladı ve ilginçtir ki, mezarlıklar da bu amaçla kullanılmıştır” dedi.