Girne Amerikan Üniversitesi uluslararası felsefe kongresine katıldı.

Uludağ Üniversitesi tarafından “Şehir ve Felsefe” teması ile bu yıl ikincisi düzenlenen uluslararası felsefe kongresinde Girne Amerikan Üniversitesi Beşeri Bilimler Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümü öğretim görevlisi Ayşe Şat tarafından sunulan bilimsel bildiride modern insanın uygarlığa armağanı olan çevre sorunlarının çözümünde felsefenin önemli bir yol haritası olduğuna vurgu yapıldı.

Çevre sorunlarının modern insanın uygarlığa armağanı ve gelecek kuşaklara bıraktığı miras olduğunun altını çizdiği bilimsel bildirisinde günümüz çevre sorunlarına işaret eden Şat, modern insanın yaşamının hızlı bir şekilde geliştiğine dikkat çekti.
“İlk Çağlardaki Doğa ve İnsan Uyumu Yerini Çevre Felaketlerine ve Yıkıma Bırakmıştır”

İlk çağlarda görülen doğa ve insan arasındaki uyumun 20. yüzyılın başlarında teknolojinin hızlı ilerlemesiyle bozulmaya başladığını vurgulayan Şat, insanların doğayı kontrol etmeye ve kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya başlamasıyla çevre sorunlarının ortaya çıktığını ifade ederek ilk çağlardaki doğa ve insan uyumunun yerini çevre felaketlerine ve yıkıma bıraktığına dikkat çekti.

Petrol ve türevlerinin kullanımının artması, teknolojinin hızlı gelişmesiyle orantılı olarak kimyasal ilaçların üretiminin artışı, yeni model arabaların hızlı üretimi ve yeni teknolojik iletişim sistemlerinin kullanımı çevre sorunlarından sadece birkaçını oluşturduğunun altını çizen Şat, insan nüfüsünün hızlı artışı ile nükler atıkların çoğalması ile birlikte doğal kaynaklar –hava, su ve toprağın gün geçtikçe insan eliyle kirletilmesinin her gün yeni çevre felaketlewrini doğurduğunu belirtti.

Bilim insanı ve çevre gönüllülerine çevre sorunlarının aşılmasında, sivil toplum ve modern bireyler üzerinde sorunlara yönelik farkındalık yaratarak çevre sorunlarını ortaya çıkarmak, üzerinde düşünmeyi ve cevaplar bulmayı hedeflemek yanında önemli başka görevlerde düştüğünü ifade eden Şat, bilim ve teknolojinin çevre sorunlarını çözmemizde yalnız başına yeterli olamayacağını da vurgu yaparak yeni söylemler ve bilimsel çözümlerle toplumu özellikle eğitimcileri, akademisyenleri ve de en önemlisi yeni kuşakların temsilcileri olan gençler ile çocukları bilim ve teknolojiyle birlikte felsefeyi, felsefik akımları ve medyayı kullanarak bilinçlendirmek gerektiğinin altını çizdi.