ÇOK SESLİLİĞİN TANIMI VE MÜZİKTEKİ YERİ

Haberler

GAÜ'DEN

ÇOK SESLİLİĞİN TANIMI VE MÜZİKTEKİ YERİ

Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Deniz Sever, çok seslilik ve müzikteki yeri konularında bilgilerini paylaştı.
Müziğin, çok sesliliğin bizlere sunduğu ortak duyum anlayışları sayesinde “evrensel” sıfatını taşıdığını; Krank milinin doğuşu gibi, tek sesli müziğin de çok sesli hale getirilmesinin büyük bir devrim olarak kabul edildiğini ve tarihe geçtiğini ifade eden Sever, Konservatuarlarda hala konturpuan bilgisi adı altında çokseslilik derslerinin zorunlu ders olarak iki yıl süreyle işlendiğini söyledi.
Sever, “Çok Sesliliğin Temelinde, Aynı Fonksiyonlu Birden Fazla Biricik Melodinin Oluşturulması Yatar”
Yrd. Doç. Dr. Deniz Sever, çok sesliliğin temeli ve fonksiyonları hakkında paylaştığı bilgiler çerçevesinde, “Çok sesliliğin temelinde aynı işlevli-tansiyonlu birden fazla biricik melodinin oluşturulması yatar. Bu melodiler matematik hesaplamaları (konturpuan) ile bükülür ve birbirleriyle uyumlu hale getirilir. Bütün bu melodileri bir arada tutan metrik sisteme ise çok seslilik denir. Çok seslilik, fonksiyon (işlev-tansiyon) ve hissiyat (empati) filtreleri ile enstrüman kullanmadan bestelenen birden fazla melodinin, aynı anda icra edildiklerinde uyum içerisinde olduğu kompozisyon anlayışıdır” dedi. 
Sever, “ Evrende 7 adet nota vardır ve bu sayıyla doğru orantılı olarak her dizinin de notası 7 adettir. Bu notaların işlevleri onların dereceleri olarak kabul edilir ve hepsi kendi içinde hissiyat barındırır. Do-re-mi-fa-sol-la-si notalarından oluşan do dizisini örnek gösterecek olursak; sesler sırasıyla; 1.2.3.4.5.6.7. derece şeklinde düşünülür. Her derecenin akor tansiyonu farklıdır çünkü majör-minör hissiyatları dereceye göre farklılık gösterir. Müzik, zamanın içine yapılan bir sanat dalı olduğu için besteci bu derecelerin tansiyonlarını hesap ederek ve oluşacak melodisinin uzunluğuna göre seçim yapar. 1. 4. 5. ------ 1. 5. 6. 4. 5. 1. ------ 1. 4. 6. 1. 5. 1. 4. 6. 4. 5. 1. ------ gibi sıralı dereceler melodilerin alt yapısını oluşturur” dedi.

Sever, “Mozart’ın Kırk Numaralı ve Beethoven’in Beş Numaralı Senfonileri Gibi Baş Yapıtlar Asla Rastlantı Değildi, Müzikteki Matematik ve Hissiyattaki Empati ile Yazıldı”
Sever, Alt yapı (derecelerin sıralanışı) belirlendikten sonra melodiler bu sıradaki akorların içinden seçilen notalarla oluşturulur. Ritim ve ses aralıkları ise besteciye göre değişkenlik gösterir. Birden fazla melodi aynı alt yapıdan çıktığı için hep birlikte icra edilirken uyumlu ve çok sesli olarak duyulacaktır. Besteci seçimlerinde özgürdür fakat, ortak hissiyatlar uyandırmıyorsa kompozisyonu yaşayamaz. Mozart’ın kırk numaralı ve Beethoven’in beş numaralı senfonileri gibi baş yapıtlar asla rastlantı değildi, müzikteki matematik ve hissiyattaki empati ile yazıldı.