Haberler
GAÜ'DEN
TÜRKİYE SON DÖNEMDE, BÖLGEDE OLUŞAN DENGELER İÇİNDE YALNIZ BIRAKILDI
Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ersoy Önder, Antalya`da düzenlenen 8. Uluslararası İlişkiler Çalışmaları ve Eğitim Kongresi`ne katılarak, `Türkiye`nin Münhasır Ekonomik Bölge Algısı ve Doğu Akdeniz`deki Statünün Analizi` ile ilgili sunum gerçekleştirdi.
200’e yakın Akademisyenin katılımı ile gerçekleşen kongrede, farklı konu ve konu başlıklarında sununlar gerçekleştirildi.
Dr. Ersoy ÖNDER, yapmış olduğu sunumunda, karasularının ölçülmeye başlandığı esas hatlardan itibaren 200 deniz milinin ötesine uzanamayan “Münhasir Ekonomik Bölge” ilanının Bakanlar Kurulu tarafından yapıldığını söyledi.
Dr. Ersoy ÖNDER, ortaya koymuş olduğu araştırması ile ilgili yaptığı açıklamasında, denize kıyısı olan devletlerin, deniz yatağı üzerindeki sularda, deniz yataklarında ve bunların toprak altında canlı ve cansız doğal kaynakların araştırılması, işletilmesi muhafazası ve yönetimi konuları ile; aynı şekilde sudan, akıntılardan ve rüzgarlardan enerji üretimi gibi, bölgenin ekonomik amaçlarla araştırılmasına ve işletilmesine yönelik diğer faaliyetlere ilişkin egemen hak, yetki ve yükümlülükleri olduğunu vurguladı. Doğu Akdeniz`deki paylaşım sorununun; hukuki, siyasi, ekonomik ve güvenlik boyutları olduğunu söyleyen Önder, açıklamasıın devamında şunları söyledi;
“Türkiye son dönemde bölgede oluşan dengeler içinde yalnız bırakıldı. Bölgede Türkiye`nin ulusal çıkarlarına uygun olarak yapılacak değişikliklerle, İsrail ve Mısır gibi Doğu Akdeniz`deki deniz yetki alanlarının paylaşımı ile ilgili sorunlarda etkisi olabilecek ülkelerle iyi ilişkiler kurularak, Doğu Akdeniz`den çıkarılacak hidrokarbon kaynaklarının dünya piyasasına; özellikle de AB ülkelerine ulaştırılmasına yönelik nakil hatlarının, KKTC ve/veya Türkiye üzerinden geçmesi gerekmektedir.”
“ENI CEO`su Claudio Descalzi yapmış olduğu açıklamasında, 700 milyon Avro yatırım yapan şirketin 2018-2019`daki çalışmalarına devam etme niyetinde olduğunu belirtmiştir. Sadece 3`üncü parselde değil, 2, 8, 9 ve 13`üncü parsellerde de faaliyet göstermek istemektedir. Buna karşılık Türkiye NAVTEX uygulamaları ile geçici tedbirler almıştır ve artık daha aktif politikalar uygulaması gerekmektedir.
Bu çerçevede üç husus üzerinde durmuştur. Bunlar;
1. Doğu Akdeniz`den çıkarılacak hidrokarbon kaynaklarının dünya piyasasına özellikle de AB ülkelerine ulaştırılmasına yönelik nakil hatlarının, en rasyonel hat olan, Ceyhan üzerinden geçmesi ile ilgili politikalar üretilmelidir.
2. Türkiye`nin bölgenin önemli bir gücü olarak başat rol üstleneceği, Doğu Akdeniz`deki tüm kıyıdaş devletlerin katılımıyla bir komisyon kurulmalı ve her bir devlet için hakkaniyet prensibine uygun MEB`lerin belirlenme yoluna gidilmelidir.
3. Karadeniz`deki MEB sınırlandırılmasında uzlaşma sağlanmış ve sorun giderilmiştir. Doğu Akdeniz`de de benzer bir şekilde kıyıdaş ülkeler arasında uzlaşı sağlanması gerekir. Ancak, bu sağlanamzsa, o zaman Türkiye, kendi MEB ve çakışan alanlarla ilgili politikasını, açıkça ilan etmelidir.”