Bayraktar: ‘Hükümetlerin ihlal niteliği taşıyan girişimleriyle diğer girişimlerin izlenmesi konusunda medyaya önemli görevler düşmektedir’

Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümmü Altan Bayraktar, ‘1 Haziran Dünya Çocuk Günü’ önemi çerçevesinde, yoksulluk, çocuk işçiliği, eğitim gibi dünya çocuklarının refahını ilgilendiren konularda, çocukların sorunlarına ilişkin olarak kamuoyunun dikkatini çekmek konusunda medyanın çok önemli görevleri olduğu konusunun önemine değindi.

Bayraktar, farklı ülkelerde farklı tarihlerde kutlanan ancak 21 ülkede olmak üzere en yaygın olarak kutlanan ve 1925 yılında 54 ülkenin katılımıyla Cenevre’de gerçekleşen Çocukların Refahı için Dünya Konferansı’ndan sonra doğmuş ve çocukların korunmasına dair Cenevre Bildirgesi’nin kabul edildiği ‘1 Haziran Dünya Çocuk Günü’ önemi çerçevesinde, bildirgenin esas aldığı yoksulluk, çocuk işçiliği, eğitim gibi dünya çocuklarının refahını ilgilendiren konularda, çocukların sorunlarına ilişkin olarak medyanın çok önemli görevleri olduğu konusuna değindi.

Bu çerçevede, 1989 tarihinde BM Genel Kurulu’nda kabul edilen BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ile çocuğun öncelikli yüksek yararı temelinde yaşama ve sağlığını koruma, gelişme ve yeteneklerini geliştirme, korunma ve bakılma ve çocuğun görüşünün alınması ölçütleri yanında, çocuğa karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi ilkesi çerçevesinde tedbir, koruma ve katılım bağlamında üç hak kümesi içinde ele alınan hakların yer aldığı sözleşmenin medyaya önemli görevler yüklendiğini belirten Bayraktar, basının ve diğer kitle iletişim araçlarının bu hakların korunması ve geliştirilmesinde yaşamsal bir role sahip olduğununun altını çizdi.

Hukuksal koruma girişimleri yanında, medya kuruluşlarının, çocuk haklarının ihlalleri ile ilgili davranışlar karşısında çocukların bedensel ve ruhsal refahlarının korunması ve geliştirilmesi anlamında üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeyi bir görev olarak bilmeleri gerekliliğine vurgu yapan Bayraktar, ‘Toplumların gelecek aday nesilleri kuşkusuz çocuklardır. Sağlıklı çocuklar, bakımlı çocuklar, eğitimli çocuklar söz konusu nesillerin örnek elemanları olacaktır. Bu noktada hükümetlerin ihlal niteliği taşıyan girişimleriyle diğer girişimlerin izlenmesi konusunda medyaya önemli görevler düşmektedir. Medya kuruluşları tüm edimlerini BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ile ilişkilendirerek, çocuk haklarını koruma girişimlerini takip ederek ve çocuklara yönelik taahhütlerini yerine getirmeyenleri eleştirerek, çocuk haklarını gündemde tutmakla sorumludur’ dedi.