DOÇ. DR. HOSSEİN SADRİ; "KENTLEŞME; SAKSIDAKİ ÇİÇEKLER GİBİ, DIŞTAN BESLENMEYE MUHTAÇ BİR ...

Haberler

GAÜ'DEN

DOÇ. DR. HOSSEİN SADRİ; "KENTLEŞME; SAKSIDAKİ ÇİÇEKLER GİBİ, DIŞTAN BESLENMEYE MUHTAÇ BİR ...

Girne Amerikan Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hossein Sadri; Saksıda çiçek besleme ve ormanda yetişen bitkilerin aralarındaki farklılıklar üzerinden yönelerek,  insan yerleşkeleri ve özellikle kentleşmenin sorunlarına dikkat çekici göndermelerde bulundu. 

 

New York Şehir Üniversitesi`nde misafir öğretim üyesi olarak bulunan  Dr. Sadri, yayınladığı yeni araştırma makalesinde; New York Kenti üzerinden örnekler vererek, büyük ölçüdeki destek programlarına rağmen New York gibi zengin bir kentin hala açlık ve evsizlik gibi konularda,  Amerika`nın en kötü durumunda olan kenti olmasını örnek göstererek, sorunun temelinde  `kentleşme modeli`  olduğunun altını da çizdi.

 

Doç. Dr. Hossein Sadri`nin kaleme aldığı bulgularda, "daha dayanıklı insan yerleşkeleri yaratabilmenin tek yöntemi; daha dayanışmacı topluluklara dayalı ve doğayla bütünleşik, kendi topraklarından beslenen, kendine yeterli kentler oluşturmaktır." ifadeleri yer alırken, yine aynı makalede; "Ormanda ağaçlar arasındaki iş birlikleri, toprak ve içindeki tüm zenginlikler, mantar ağları, türler arasındaki güçlü iletişim ile dayanışma, ekosistem ve kendi iklimini oluşturma kabiliyetinin; bitkileri her hangi bir bakıcıdan, orman dışından,  su veya gıda gibi farklı besin maddelerinden bağımsız, kendi kendine yeten bir ortam haline getirmektedir." ibareleri öne çıktı.

 

"DAYANIKLILIKTAN YOKSUN BİR HAYAT SÜRÜLMEKTE"

 

Ülkemizde; Gezegenimizdeki tüm türler için yaşanabilir alan  ya da habitat ile, özellikle ekosisteme dayalı yapılanma ve yapılaşma söylem ve araştırmaları ile de tanınan Girne Amerikan Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hossein Sadri, söz konusu makalesinde;  "Ormanın tam zıddı olarak ise,  saksı içinde beslenen bitkiler; kısa sürede tüketilen ve ölen toprakları, bireylik yani  tek başlarına olmaları, kendi iklimlerini yaratamadıkları için suni iklimlendirmelere, suni gıda ve su teminine ve hatta dıştan daha güçlü birileri tarafından yönetilmeye mahkum oluyorlar. Aynı şekilde, mevcut kentleşme modelleri, insanları saksılar içinde yetiştirme şekline benzer bir modeli takip etmektedirler. Kentlerin; dıştan  gelecek suya, gıdaya, ham maddeye, ürünlere gereksinimi yanında kentlilerin de; bunları yönetecek güce muhtaç olarak  dayanıklılıktan (resilient) yoksun bir hayat sürmektedirler." ifadelerini çarpıcı bir  şekilde kullandı.