Haberler
GAÜ'DEN
ÖZELLİKLE OBEZ ÇOCUKLAR İÇİN "AKDENİZ DİYETİ"
Günümüzde; dünyada bilinen ve insanların uygulamak için çaba gösterdiği bir diyet programı olan "Akdeniz Diyeti", Akdeniz Coğrafyası`nda yaşayan insanların genel olarak beslenmesinden esinlenerek hazırlanıyor. Bölgede yaşayanların da oldukça bol miktarda tükettiği yağ tipi olan, zeytin yağı ve balık `Akdeniz Diyeti` için vazgeçilmezlerinin arasında yer alıyor. Zeytinyağı ve balık tüketimine dayalı olan `Akdeniz Diyeti`; kanser ve kalp hastalıklarından önemli derecede koruyor. Omega 3 yağ asitleri de, vücudumuzdaki damarların tıkanmamasına yardımcı oluyor.
Ayrıca içeriğinde; taze doğal besinleri olan ve özellikle meyve, sebze ile birlikte yine zeytinyağı, fındık, fıstık, ceviz ve şarabı içeriyor. `Akdeniz Diyeti`; birçok insanın damak zevkine aynı anda hitap eden ender diyetlerden birisi olma gibi üstünlükleri de barındırıyor.
Girne Amerikan Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Emine Güllüelli, Sağlık Bilimleri Fakültesi Etkinlikleri kapsamında öğrencileri ile bir araya geldiği bir seminerde, ülkemizdeki özellikle çocuk nüfusunun beslenme eğilimleri doğrultusundaki "obezite" risklerine dikkat çekti.
Dr. Güllüelli, " Yapılan araştırmalar göstermektedir ki gazlı içecekler, enerji içecekleri, cips, patates kızartmaları, hamburger ve şekerlemeler doğru beslenme kalitesini yoketmektedir. Çocuklar da enerjilerinin büyük bölümünü bu tür besinlerden almaktadır. Bunların yerine; Taze meyve, taze sebze, kuru meyve, taze sıkılmış meyve suyu (nar, portakal) süt, ayran peynir yumurta sandvic tahıl ekmeği gibi ürünlerin yenmesi teşvik edilmelidir. Okul yaş grubunda obezite gelişme veya var olan obezitenin ağırlaşması çok sık olarak görülüyor. Yapılan çalışmalar, ülkemizdeki 6-11 yaş arası çocuklarda; kilolu+obez çocuk oranının %30 civarında olduğunu göstermektedir. Çocukluk yaş grubunda başlayan obezitenin daha sonraki yaş gruplarına intikal eden bir hastalık olduğunu biliyoruz. Çocukluk çağı şişman bireylerinin % 40’ ından fazlasının, yetişkinlik döneminde obez olacağını kanıtlayan bilimsel bulgular vardır. Obezite kronik bir hastalıktır, sürekli mücadele gerektirir. Kendi başına bir hastalık olması yanında, obezite; diyabet, kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, kanser hastalıkları için de kuvvetli bir zemin hazırlar. Mücadele, her şeyden önce bilinçli olma meselesidir. Obezite ile mücadelede aslında anne babalara büyük sorumluluk düşüyor. Çocuklarımız, bizim en kıymetli varlıklarımız ise; çok istemelerine rağmen onlara, `Hayır` diyebilmeliyiz. Benim önerim de, diyetisyenlerin öngördüğü gibi; Sabah kahvaltısının günün en önemli öğünü olduğu unutulmadan, her çocuğun okula gitmeden önce evde iyi bir kahvaltı yapması ailesi tarafından sağlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki, çocukların anlama ve kavrama kapasitelerini üst düzeye çıkarabilmesi, ancak sağlıklı bir kahvaltı ile mümkündür. Kahvaltı yanında; diğer öğünlerde de kendi ülke kültürümüz olan ve dünyaca kabul gören örneğin; `Akdeniz Diyeti` tarzı beslenmeye ailelerimizin önem vermesi sağlanmalıdır." şeklinde konuştu.