Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Turizm ve Konaklama Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Hüseyin Bozdağlar, GAÜ’nün turizm ve gastronomi alanında ki başarı ve ilerleyişi hakkında açıklamalarda bulundu.

Doç. Dr. Bozdağlar yaptığı açıklamada, GAÜ Turizm ve Konaklama Yüksekokulu’nun, yaklaşık 20 yıldır varolan bir süreçle ve birikimle çok kaliteli akademik kadrosuyla bugünlere geldiğini belirterek, özellikle Gastronomi bölümünün, yüksek talep alan, trend bölümler arasında olduğunu vurguladı.

Bozdağlar: “Gastronomi, İş Sıkıntısı Olmayan En Önemli Bölümlerden Birisi”

Bozdağlar açıklamasına şöyle devam etti;

“Gastronomi bölümü bizim en sık soru aldığımız bölümlerin başında şu geliyor; “Gastronomi aşçılık mı?” gibi. Bizim dönemimizde bunu anlatmak daha zordu. Gastronomi’nin kelime anlamı, yemek ve kültürün birleşimidir. Bir kültürü tanımanın en güzel yolu mutfaktan geçer. Biz bunu gastronomi ve mutfak sanatları olarak GAÜ`nün bir bölümü haline getirmiş olduk. Çok ciddi bir talep var. Televizyonda baktığımız zaman bunla ilgili birçok program da var. Gastronominin bu kadar talep almasının en büyük sebeplerinden birisi ise, iş sıkıntısı olmayan en önemli bölümlerin arasında olması. İkinci çok ciddi bir avantajı ise, otel olarak baz aldığımızda; genel müdür vardır ve en büyük ücreti bu müdürler alır. ikinci sırada ise, mutfağın başındaki mutfaktan sorumlu kişiler alır.”

Bozdağlar: “Gastronomi Öğrencileri, Eğitimle Birlikte İş Hayatına da Bir Şeklilde Atılmış Oluyorlar”

Öğrencilerimiz 2. Sınıftan başlayarak belli noktalarda stajla birlikte çalışmaya başlıyorlar ve devam ediyorlar. Aslında eğitimle birlikte iş hayatına da bir şeklilde atılmış oluyorlar. Bizim yüksekokul olarak temel amacımız öğrenciyi real sektöre hazırlamaktır. Ülke profili olarak düşündüğümüzde, %70 öğrencilerimiz Türkiye`den gelirken, %15 KKTC ve %15’de 3. Dünya ülkelerinden öğrencilerimiz var. Çok ciddi talep alarak ve kontenjanları doldurarak öğrenci sayımız artıyor. Mutfak gerçekten zor bir alan. Erkek dayanıklılığının olması gereken bir alan. Kadınların mutfak işlerini zorunluluk olarak görmemesi gerekiyor.

Her gün değişen bir dünyadayız ve gastronomide de bu böyle. Pişirme teknikleri, sunum teknikleri her şey değişiyor. Merakı olan, özgüveni yüksek ve yaratıcılığı üst düzey olan insanların çekim merkezi oluyor gastronomi. Gastronomide çok hassas ayarlar vardır. Bu anlamda zor ve meşakatli bir alan.

Gastronomi bölümünde, birinci yıl teorik derslerin olduğu bir yıl iken; ikinci yıl teorik+pratik ve ikinci yılın sonunda staj dönemleri oluyor. Stajdan sonra ise 3. ve 4. Yılda ise; pratiğin ağırlıklı olarak günün büyük bir kısmını üreterek geçirdikleri bir süreç oluyor.

Bu bölümü okuyan öğrencilerin %95`i mesleğe yatkın öğrencilerdir. Çok nadiren öğrenciler gelip benim buna yeteneğim yok der. Bu bölümü okumak isteyenlerin genellikle altyapısı vardır. Aileler bize geldiğinde veya biz liselere gittiğimizde öğrencilerle ve aileleriyle görüşüyoruz ve onlara şu an hem öğrenci olup faal olarak staj gördüğü yerde çalışmaya devam eden öğrencilerimizden bahsediyoruz. Bunlar bizim okuma sebeplerimizin başında gelen iş bulma durumuna çok güzel bir cevap oluyor.