Haberler
GAÜ'DEN
PROF. DR. İŞBİR; "ECZACILIK; TIP ALANINDA, HEKİMLER İLE BİRLİKTE BİR MESLEK ALANIDIR"
Girne Amerikan Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet İşbir; Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti`nde eczacıların `dükkanda oturup, ilaç veren insanlar` olarak algılanmasının yanlış ve üzücü olduğunu belirterek, oysa eczacılık mesleğinin; hekimler ile birlikte tıp alanının kritik bir ayağı olduğunu kaydetti.
Yeni akademik yıla heyecan ile hazırlandıklarını ifade eden GAÜ Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İşbir; sorunların heyecanlarını gölgelemediğini ancak kamuoyunun bilinçlendirilmesine de ihtiyaç duyulduğunu anlattı. İşbir; "Bizde; maalesef eczacılık, dükkanda oturan ilaç veren insanlar olarak düşünülüyor. Kesinlikle böyle değil. Eczacılık, tıp alanında hekimler ile birlikte bir meslek alanı. Hekim, eczacı ve diş hekimliği olmak üzere üç branş vardır. Eczacı, hekimin yazdığı ilacı, hastaya en sağlıklı şekilde ulaştırılmasından sorumlu kişidir. Kanunlarda reçeteden sorumlu olan, eczacıdır. Hekim yanlış bir ilaç yazdığı zaman, eczacı bunu hastasına verir ise; sorumlu eczacıdır. Eczacı, sadece eczanede değil, farmakoloji alanında, kamu hastanelerinde de eczacı olması gerekiyor, keza ilaç fabrikalarında da eczacı olması gerekiyor. Bugün, günümüzde ilaç geliştirmelerinde eczacının rolü çok önemlidir. Eczane eczacısı dediğimiz kişi, bugün birçok ülkede uzmanlaşmıştır. İş bulma alanı çok geniş ve saygın bir meslektir." dedi.
"OKUL SONRASI, ALANDAKİ YENİLİK VE GELİŞİM ÇOK CİDDİ TAKİP EDİLMELİ"
Eczacılık lisans eğitiminin beş yıl sürdüğünü bu süre sonunda da uzman olunduğunu, ancak sürekli olarak kendini yenilemeye ve geliştirmeye gereksinim olduğunun altını çizen Prof. Dr. Mehmet İşbir; "Eğer mesleği seviyorsanız, bir eczane eczacısı, topluma her zaman çok saygılıdır. Bir kere, herhangi bir fakülte bitirildikten sonra, mesleğinizi yapma olasılığınız çok azdır. Ama üç tane meslek vardır ki, bunlardan biri hekimlik, biri eczacılık, biri de diş hekimliğidir. Bu üç meslek; kendi başına hiç kimseye ihtiyaç duymadan iş yerini açabilir ve kendi mesleğini yapar. İkincisi, akademisyen olma olasılığı her zaman çok fazladır. Üçüncü olarak, ilaç fabrikalarına girme şansınız vardır. Üretiminde çalışma şansınız var. Yurtdışında, eğer akredite bir üniversitenin fakültesinden mezun oluyorsanız; çok rahat iş buluyorsunuz. Biraz şartları farklı oluyor, ama buluyorsunuz. Kamuda da, devlet hastanelerinde de eczacılar olması gerekiyor. O nedenle; eczacılık fakültesi bittikten sonra iş bulamamak gibi bir olasılık yok. Eczacılık eğitimi kimya`ya dayanan bir eğitim. Tıp ve eczacılığın ana literatürü İngilizce, terimler biraz latince`ye kaçıyor ama, dergileri İngilizce alıyorlar. Ama eczacı, kendini geliştirmek isterse; yabancı literatürü takip etmek zorundadır. Bu da, ancak iyi İngilizce ile mümkün olabiliyor. Bir ilaç geliyor, o ilacın ne olduğunu, nasıl olduğunu, sadece kendi İngilizce bilgisine dayanarak daha da sağlamlaştırıp, hastasına daha da faydalı oluyor. O yüzden; Örneğin; GAÜ`de İngilizce eğitim bir avantajdır." şeklinde konuştu.