GAÜ Kurucu Rektörü ve Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar ile beraberindeki heyet; Turizm ve Çevre Bakanlığı’nı ziyaret ederek, Bakan Fikri Ataoğlu ile beraberinde Müsteşar İsmet Esenyel ile görüş alışverinde bulundu.

GAÜ Kurucu Rektörü ve Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar ile beraberindeki heyet;  Turizm ve Çevre Bakanlığı’nı ziyaret ederek, Bakan Fikri Ataoğlu ile beraberinde Müsteşar İsmet Esenyel ile görüş alışverinde bulundu.

Girne Amerikan Üniversitesi Medya Birimi aracılığı ile  aktarılan görüşmenin ana detayını; Üniversite’nin Şato Lambousa, Camelot Beach gibi tesislerinin de bulunduğu bölgede  tarih boyunca, Kıbrıs Adası’nda kurulan 10 krallık devletinden biri olan ‘Lambousa Krallığı’ ndan geriye kalan tüm izlerin halen görülebildiği ancak; Çok ciddi bir rehabilatasyona gereksinim duyduğu  “Dünya Mirasının”  yeniden Ada’nın Kültür turizmine nasıl kazandırılabileceği konusu oluşturdu.

GAÜ Kurucu Rektörü ve Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar ile birlikte Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Asım Vehbi ve Rektör Prof. Dr. Kutsal Öztürk’ün de katıldığı ziyaret sırasında gerçekleşen görüşmelerde; Turizm kültürünün yaygınlaşması , gelişmesi ve güçlenmesi için “Lambousa Krallığı” başta olmak üzere, bölgedeki turizmin tekrar ivme kazanması adına yapılabilecekler noktasında fikir birliği de gerçekleştirildi.

CELEBRITY OTEL’İN YENİDEN TURİZME KAZANDIRILMASI GÜNDEMDE

GAÜ Kurucu Rektörü ve Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar; Zamanında, Kuzey Kıbrıs Turizmi’ne önemli katkılar sağlamış; Celebrity Oteller Grubu’nun yeniden toplumsal faydaya sunulmasının, GAÜ Turizm Yüksekokulu’na yansımaları ile GAÜ `ye bağlı olarak turizm ve eğitime açılmasının,  GAÜ ile içiçe geçmiş Girne Kenti’ne yapılabilecek en büyük hizmetlerden birisi olduğunu da, KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu’na detayları ile birlikte aktardıklarını belirterek “Üniversitemizin toplumumuza sunduğu sosyal projelerden birisi olan ‘Camelot Plajı’ aslında, Lambousa Krallığı’nın ilk hayat bulduğu küçük liman şehridir. Çevredeki tüm yerleşim bölgelerinden o günlerde görülebilen  deniz feneri sayesinde  “parlayan şehir” anlamına gelen ‘Lambousa’,  ismini de krallığa vermiştir. İşte biz, tıpkı ‘Şato Lambousa’ tesislemizi toplumumuza yeniden kazandırdığımız gibi, bu parıltıyı yeniden oluşturmak istiyoruz” dedi.