GAÜ Görme Engelliler Kütüphanesi Hizmete Başladı

Haberler

GAÜ'DEN

GAÜ Görme Engelliler Kütüphanesi Hizmete Başladı

GAÜ REKTÖR YARDIMCISI KARAKARTAL, KÜTÜPHANLER HAKKINDA ÖNEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU

Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Karakartal katılmış olduğu televizyon programında, Kıbrıs Amerikan Üniversitesi (KAÜ) Osmanlı Kütüphanesi hakkında açıklamalarda bulundu.

 

Karakartal konuşmasında, kütüphanelerin birer kültür evi olduğunu, nasıl yaşadığımız evlerin odaları varsa, kütüphanelerin de bizlere kültür manasında hizmet eden birer ev olduğunu belirtti. Karakartal konuşmasının devamında şunları söyledi;

 

“Çünkü biz kütüphaneye gittiğimiz  zaman farklı farklı konuları, farklı farklı belgeler ile görürüz ve onlara dokunuruz. Çağ internet çağı; tabii ki internet faydalı bir şey ama arada ekran olduğu zaman o soyutlaşıyor. Bu inanın ruhunuzu doyurmuyor. Belki bilgi olarak bir şeyler alıyorsunuz ama Japonlar’ın bir atasözü var: ‘Kitap ruhun ilacıdır.’ İnsan olarak yeme, gezme, tozma bir takım maddi ihtiyaçlarımız var; ama birde ruhumuzun ihtiyaçları var. O ihtiyaçlardan biri de işte kitapla, kültürle doyar. Bunu günlük bir gıda gibi yerleştirmezsek inanın yozlaşıyoruz, ruhumuz pas tutuyor. Onun için kitap ve kütüphanenin böyle bir özelliği var. Onunla oyalanabilirsiniz, vakit geçirebilirsiniz. Size adeta bir devlet sunuyor” dedi.

 

Türkiye ve Dünya’da kütüphaneciliğin durumunu da değerlendiren Oğuz Karakartal; “Biz her işimizde az da olsa felaket tellallığı yapmayı severiz ve iyi olan şeyleri görmek istemeyiz. Bu eleştiri gözü güzel bir şeydir. Tabii ki kitap okuma oranında, kitap basımında dünyanın büyük ülkeleriyle belki eşit değiliz; ama neticede Türkiye’de KKTC’de gelişiyor. Aynı şeyi kitap ve kütüphane olayında da görüyoruz. Bunlara örnek olarak, yeni teknolojileri ve yeni salonları gösterebiliriz. Ankara’daki Milli Arşiv’imiz olan Beyazıt Devlet Kütüphanesi muhteşem hizmetler veriyor. Yani, oralar da artık araştırmacılarla dolu. Bence o dünya eğilimini yakalamaya başladık. Ben yıllar önce yurtdışında çalışırken imrenirdim. Kütüphaneye gittiğim zaman herkes oradaydı. Şimdi inanın bizim kütüphanelerde de kuyruklar var. Bu çok önemli bir şey. İnternete dokunduğunuzda size bir şey katmaz fakat bir tarihi belgeye dokunduğunuzda bambaşka bir dünyaya girersiniz. Kütüphaneler bir ulusun hafızasıdır. Mutlaka her yerde büyük arşiv ve kütüphaneler olmalı, küçük yaşlardan itibaren çocuklarımızı götürüp, gezdirip anlatmalıyız -ki alışkanlık kazansın. Din savaşlarının olduğu zamanlarda İspanya’da Endülüs kitaplığı yakılmıştı. Moğollar Bağdat’a geldiğinde kütüphaneyi yaktı. Eğer sizin kendi kaynağınız yoksa 2-3 kuşak sonra milletin öz kimliği de tehlikeye düşüyor” diyerek bu konuya açıklık getirdi.

 

Prof. Dr. Karakartal KKTC’de kitapçılıkla ilgili olarak şunları söyledi: “Ben, adamızda 20 senedir eğitim sektöründe görev yapıyorum. Kitap ve kütüphane ile hep iç içeyim. Mutlaka eksiklikler var ama güzel gelişmeler olduğunu da düşünüyorum. Her şeyden önce şu an Girne’de Milli Arşiv eksiye göre düzenli ve güzel hizmet verir hale geldi. Biliyorsunuz fedakarca çalışan bir AKM var. Halk kütüphanemiz var. Bir de üniversite kütüphanelerimiz var. Tabii ki üniversitelerin olduğu yerde kütüphaneler de olacak. Biz GAÜ ve KAÜ kütüphanelerinin yanına bir 5. zinciri daha ekledik. Bu da KAÜ Osmanlı Kütüphanesidir.”

 

Karakartal: “Görme Engelliler için GAÜ’de kurulan Kütüphane Adada Tektir”

 

Oğuz Karakartal, GAÜ’deki kütüphaneyi şöyle tanıttı: “Kütüphane haftası sebebi ile bütün üniversiteler hassasiyet gösterip öğrencilere yönelik etkinlikler yaptılar. Biz GAÜ Kütüphanesi’ni hep şu şekilde düşündük; evet sayı önemli ama kitabın niteliği de önemli. 100.000 kitabınız olabilir, biz bunun üzerine ek olarak niceliği ve niteliği de dengede tutmaya çalıştık. Öğrencilerimize yönelik kütüphanemizde daha çok 2013’den günümüze Türkçe ve yabancı dil kaynaklar mevcut. Geçmiş tarihli olarakta  var ama orayı o şekilde düşündük. Bunun haricinde GAÜ Kütüphanesi’nde bir gelişme var. Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Merkezi ile bir kurumsal üyelik anlaşması yaptık. Adada şu an tektir. Görme engelli bir vatandaşımız bir tanıdığı ile gelip şifre alıp kaydolduktan sonra çok geniş bir yelpazede sesli e-kitapdan faydalanabiliyor. Modern bir otomasyon sistemi var. Veri tabanlarına üyelikleri arttırmaya çalışıyoruz. Elbette ki kütüphane haftasında şiir olmazsa olmaz. Bildiğimiz şairlerden biri Osman Güvenir Bey de bize bir şiir dinletisinde bulundu.”

 

 

Konuşmasına Osmanlı Kütüphanesi’ne neden gerek duyduklarını da açıklayan Karakatal; “Şimdi dünyanın her yerinde nadir eser, kitaplıkların devleti ve özeli mevcuttur. Türkiye’de Koç ailesi, Sabancı ailesini esas alalım. Bilindiği gibi KAÜ Arabahmet Bölgesinde o tarihi dokuyu canlandırmak amacı ile o yapı içerisinde bir üniversite ve hemen yanında Kıbrıs’ın çok kıymetli ailelerinden Akıle Hıfsı Kader hanımefendi ve eşinin dedelerinin konağı var. -Ki bizim üniversitemiz  işbirliği ile orayı canlandırdı. Bu konağa Sn.Yöneticiler Kurulu Başkanımız Serhat Akpınar Beyefendi bir Osmanlı Kütüphanesinin yakışacağını düşündü. Buna istinaden eski döşemeleri ile bir Türk evi ve bir Osmanlı kütüphanesi hazırlandı. Hep açmaya niyetlendik fakat eksik bir şey bırakmak istemedik ve bu yüzden ertelemelerimiz oldu. Bu bina dediğim gibi hem KAÜ’nün rektörlük binası hem de Osmanlı Kütüphanesi olarak hizmet verecek. Bunun faydalı olacağını düşünüyorum. Dünyadaki konsepte de çok uygun” dedi.