Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Mimarlık Tasarım ve Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi ve Kentsel Tasarım Master Programı Koordinatörü Doç. Dr. Hossein Sadri; şehir ve kent hayatının oluşum süreci, çevrenin kirletilmesi ve doğaya verilen zararlar hakkında açıklamalarda bulundu.

Doç. Dr. Hossein Sadri ‘’Şehirlerin insanlar tarafından kurulması gün geçtikçe yaygınlaşıyor.Çevrenin yaşam alanı haline gelmesi birkaç nesil sürer bazen yüzyıl bazen 1000 yıl alıyor bu süre. Bir köy oluşuyor daha sonra büyüyerek bir şehir haline geliyor. Bu gerçekten uzun zaman alan bir oluşum fakat bir diğer yandan kentleşme ise çok hızlı ve kısa zamanda oluşan ve aniden büyüyen bir yapı bu şehirleşme ve kentleşmenin farkını ortaya koyan en büyük sebep. Fosil kaynakları keşfetmeden önce bu kadar büyük ve ani değişimlerden bahsetmek mümkün değildi yani kentleşme fosil kaynakların bulunmasına bağlanabilir’’ dedi.
 

“Şehirlerde insanların belli bir farklılaşma ve örgütlenme biçimi vardır. Kendi içlerinde içsel örgütlenme sistemi ve etik kurallarını içeren sisteme ek olarak bir başkasına bağlı olmama kaideleri vardır. Eğer Şehirleşmeden bahsediyorsak şehir olmanın topluma getirdiği sorumlulukların da olduğunun farkına varmalıyız. Eğer kentsel örgütlenme hakkında konuşuyorsak kendini örgütleme haline geldiyseler bile alanları veya çevreyi organize etmeleri oldukça imkansızdır. Çünkü toplum çok fazla dağınık ve parçalanmış oldukları için ihtiyacı olduğu şeyleri üretebilirseler bile dış dünyaya bağımlıdırlar” şeklinde açıklama yapan Doç.Dr. Sadri sözlerine şu şekilde devam etti ’’Bir çok nedenden dolayı bu tür bir yaşam tarzı sürdürülebilir değildir sonsuza kadar bu şekilde devam edilemez çünkü günümüzde bir yılda tükettiklerimizi dünya iki yıldır üretir. Bu da demek oluyor ki, önceki nesil insanlık, doğa ve dünya için tükettiklerinden daha fazlasını üretti’’ dedi.
 

Sadri; “Dünya kaynaklarından dünyaya minnettar olacağımız bir şey aldık aldığımız şeyden enerji alıp yerine kirlilik bıraktık üstelik bu kirliliği temizlemek mümkün değil.Arabalarımızdan salınan karbondioksit temizlemek için kazandığımız enerjinin de fazlasını harcamamız gerekiyor.Çünkü dünyaya gelecek nesiller için daha da fakirleştiriyor,tüketiyoruz. Bu sürdürülebilir değil dünya kendini kolayca toparlamayacaktır. Bu çok tehlikeli. 500.000’den fazla nüfusa sahip kentsel alanların neredeyse yüzü açık 60’ı duadan etkilenerek rahatsızlığa maruz kalma riskine sahip. Şehirler daha büyük risk altında. Büyük şehirler ama problemlerin oluşturduğu yerlerdendir çünkü sosyal alanların sayısı ve nüfus sayısı çok fazladır” ifadelerini kullandı