ERDEM; “YAPISAL RİSK FAKTÖRLERİ DİKKATE ALINARAK TASARLANMIŞ BİNALAR DEPREME KARŞI DAYANIKLIDIR”

Haberler

GAÜ'DEN

ERDEM; “YAPISAL RİSK FAKTÖRLERİ DİKKATE ALINARAK TASARLANMIŞ BİNALAR DEPREME KARŞI DAYANIKLIDIR”


Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölüm Başkanı Prof.Dr. Günhan Erdem, temel afet bilinci oluşturma, risk değerlendirme ve planlama yöntemleri hakkında açıklamalarda bulundu.

 Temel afet bilinci oluşturma konusunda açıklama yapan Erdem; Temel afet bilinci eğitimlerinin, belirli hedef gruplara özgü olmak kaydıyla geliştirilmesi ve engelli bireyler için de özgün programlar uygulanması gerektiğini belirtirken, temel afet bilinci eğitimlerinin, resmi sivil savunma birimleri, üniversitelerin Acil Yardım ve Afet Yönetimi bölümleri veya bu konularda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları tarafından düzenlenmekte olduğunu ifade etti.

Erdem; “Olası bir deprem durumunda ortaya çıkabilecek hasarlar ve bu hasarlara maruz kalarak meydana gelebilecek zararlar temelde iki farklı risk durumuna bağlıdır. Bunlar yapısal ve yapısal olmayan risklerdir. Yapısal risk grubu, bir yapının temelden başlamak üzere inşasında kullanılan malzemeye, projeye, işçiliğe ve zemin durumuna bağlı riskleri kapsar. Bu faktörlerin bileşkesi binanın olası bir deprem karşısındaki davranış özelliklerini ve direnme kapasitesini belirler. Yapısal risk faktörleri dikkate alınarak tasarlanmış binalar depreme karşı dayanıklıdır. Bu sayede mal ve can güvenliği büyük ölçüde sağlanmış olur. Vatandaşları bu konularda bilinçlendirmek, satın alacakları konutları, yapısal risk faktörleri açısından değerlendirerek seçmeleri konusunda bilgilendirmek DKYB eğitiminin ana konusudur. Bu unsurları dikkate alan toplumlar, afete hazır toplumlar olarak adlandırılırken, bu konulara önem veren ve uygun denetimlerle sistemi kontrol eden ülkeler ise afete dirençli ülkeler olarak adlandırılır.   

Risk değerlendirmesi ve planlamaları hakkında açıklamalarda bulunan Erdem; “Modern anlamda afet yönetimi sistemi risk ve kriz yönetimi olmak üzere iki bölümde ele alınarak bütünleşik biçimde uygulanmaktadır. Kriz yönetimi, herhangi bir afetin meydana geldiği andan itibaren ortaya konması gereken müdahale ve iyileştirme aşamalarını kapsar. Risk yönetimi ise olası afet risklerini değerlendirerek bir sonraki afet anına kadar yapılması gereken hazırlık aşamalarını ele alır. Risk kavramı, zarara uğrama tehlikesi demektir. Haliyle bir afet nedeniyle meydana gelebilecek zararın boyutu bu zarara doğrudan yol açması muhtemel tehlikelerin varlığına, büyüklüğüne ve sıklığına bağlıdır. Bu tarz risklere afet riskleri adı verilir. Bölgesel olarak çevrede bulunan afet risklerinin belirlenerek değerlendirilmesi, risk yönetimi kapsamında afet risklerinin ortadan kaldırılması veya en azından kabul edilebilir bir düzeye indirilmesi açısından ilk olarak yapılması gereken işlemlerdir. Bunlara risk analizi adı verilmektedir. Bir bölgede mevcut olan tüm afet riskleri belirlenerek değerlendirildikten sonra ise bu risklerin bertarafı için bir çalışma planlanmalı ve bu plan doğrultusunda risklerin aciliyet durumuna göre kısa, orta ve uzun vadede ortadan kaldırılmasına dönük projeler hayata geçirilmelidir” dedi.