ECZACILIK FAKÜLTESİ
35 yıllık geçmişi olan Girne Amerikan Üniversitesi kurulduğundan bu yana güçlü akademisyen kadrosuyla ulusal ve uluslararası alanda saygın bir kurum olarak K.K.T.C’nin sosyal, ekonomik, kültürel, eğitim yönlerinden gelişmesine katkı sağlamaktadır.
Haberler
GAÜ'DEN
MEME KANSERİ, BATI DÜNYASINDA KADINLARDA TEŞHIS EDİLEN EN YAYGIN KANSER TÜRÜDÜR
Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ayşe Ülgen, Antalya Belek’te gerçekleştirilen 21. Ulusal ve 4. Uluslararası Biyoistatistik Kongresi’nde ‘Kuzey Kıbrıs Kohort Analizinden Meme Kanseri Alt Tipleri İçin Potansiyel Öngörücü Faktörler’ konu başlıklı çalışmasıyla katıldı.
Çalışma, Kıbrıs Fulbright Komisyonu’nun bursu ile gerçekleştirilirken, Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi ve New York’taki önemli araştırma merkezlerinden olan Columbia Üniversitesi ve Feinstein Tıbbi Araştırma Enstitüsü ortaklığında gerçekleştirildi.
GAÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ayşe Ülgen meme kanseri çalışması hakkında yaptığı açıklamasında; “Meme kanseri, Batı Dünyasında kadınlarda teşhis edilen en yaygın kanser türüdür. Avrupa’da 2018’de 523,000’den fazla kadına meme kanseri teşhisi konulmuş olup, bunların 138,000'den fazlası bu sebepten hayatını kaybetmiştir. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya çapında 2 milyona yakın kadına her yıl meme kanseri teşhisi konulmakta olup, yaklaşık % 30'u bu hastalıktan ölmektedir. Meme kanserinin, büyük oranda yaşam tarzıyla ilgili faktörlerin etkisiyle geliştiği bilinse de, kadın hormonlarının meme kanserini etkileyebileceği ve meme kanserlerini sınıflandırmak için kullanıldığı da bilinmektedir.
Yrd. Doç. Dr. Ayşe Ülgen; “Lefkoşa Dr Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Tıbbi Onkoloji Polikliniğine 2006-2015 arasında başvuran ve kanser vakalarının yaklaşık %40'ını temsil eden yaklaşık 300 meme kanseri hastasından östrojen reseptörü (ER), progesteron reseptörü (PR) ve insan epidermal büyüme faktörü reseptörü (HER2) durumlarının yanında yaş, menopoz durumu, menarş yaşı, doğurganlık, eğitim düzeyi, oral kontraseptif kullanım öyküsü, emzirme gibi faktörler arşivlerden ve telefonla anket yöntemleriyle toplanıp, analiz edildi” ifadelerini kullandı.
Ülgen, çalışmasının sonucu olarak yaptığı açıklamada; “Sonuç olarak Kuzey Kıbrıs kohortu farklı olmasına rağmen bazı büyük kohortlardan (örneğin, çoğunluğunu ABD, Kanada, Avustralya kökenli olan Breast Cancer Family Registry (BCFR) örneklerinden yaş, menopoz durumu, menarş yaşı, parite, eğitim düzeyi, oral kontraseptif kullanımı, emzirme olarak önemli ölçüde farklılık gösterse de meme kanseri alt tiplerinin dağılımının belirgin bir şekilde farklı olmadığı belirlendi. Ayrıca, (ER +) alt tipinin menopoz sonrası görülen meme kanserleri ile pozitif ilişkili olduğunu gösterildi. Çalışmanın başka bir özelliği de Kuzey Kıbrıs’ta meme kanseri hastaları üzerinde yapılan bu türde ilk epidemiyolojik araştırma olmasıdır “dedi.